Antalya’nın gürültüsünden uzak, doğayla baş başa kalmak isteyenler için gizli bir cennet: Doyran Göleti. Şehir merkezine yalnızca 25-30 dakika uzaklıkta yer alan bu huzur dolu gölet, son yıllarda hem yerli halkın hem de doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Eğer siz de kamp yapmayı seviyor, doğa yürüyüşlerinden keyif alıyor veya sadece sessiz bir gün geçirmek istiyorsanız, Doyran Göleti sizin için ideal bir rota olabilir.
Doyran Göleti, Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı Doyran Mahallesi sınırlarında yer alıyor. Toros Dağları’nın eteklerinde konumlanan gölet, hem konumunun avantajı hem de doğal güzellikleri sayesinde kısa sürede popülerleşti. Gölete özel araçla ulaşım oldukça kolay. Antalya merkezden Doyran Köyü yönüne doğru yaklaşık 20-25 kilometrelik bir yolculuk sonunda ulaşılabiliyor. Yol boyunca karşılaşacağınız manzara da en az gölet kadar etkileyici.
Antalya şehir merkezinden Doyran Göleti’ne ulaşmak için Konyaaltı yönüne ilerlemeniz gerekiyor. Geyikbayırı tabelalarını takip ederek yaklaşık 30 dakikalık bir sürüş sonunda gölete ulaşabilirsiniz. Yol asfalt ve oldukça düzgün, yalnızca son birkaç kilometrelik toprak yol kısmında dikkatli olmanız yeterli.
Toplu taşıma ile doğrudan gölete ulaşım bulunmasa da Konyaaltı otobüsleriyle Geyikbayırı kavşağına kadar gidip, buradan yürüyerek ya da taksiyle gölete varmak mümkün. Ancak yürüyüş biraz uzun ve engebeli olabilir, bu nedenle toplu taşıma tercih edenler için günübirlik değil de doğa yürüyüşü amaçlı bir plan daha uygun olur.
Doyran Göleti, kamp severler için adeta biçilmiş kaftan. Elektrik, su, tuvalet gibi altyapılar olmasa da doğayla iç içe bir kamp deneyimi sunuyor. Göletin çevresi düzlük alanlardan oluştuğu için çadır kurmak oldukça kolay. Ayrıca göletin doğusunda kalan ormanlık alanda da daha gölgeli kamp noktaları bulunuyor.
Antalya’nın popüler kamp rotalarından biri olan Adrasan kamp alanları ile kıyaslandığında Doyran Göleti, daha sakin ve keşfedilmemiş bir doğa deneyimi arayanlar için öne çıkıyor. Kalabalıktan uzaklaşıp sessizliğe sığınmak isteyen kampçılar için bu yönüyle ideal bir alternatif oluşturuyor.
Doyran Göleti sadece kamp yapmak için değil, doğa yürüyüşü ve trekking için de son derece uygun. Gölet çevresinde kolay zorluk seviyesinde yürüyüş parkurları mevcut. Özellikle Geyikbayırı’na uzanan patikalar, hafif eğimli yapısıyla her yaştan yürüyüşçüye hitap ediyor.
Daha deneyimli yürüyüşçüler için Toroslar’a doğru uzanan rota, eşsiz manzaralar ve zorlu parkurlarla dolu. Bu bölge aynı zamanda Likya Yolu gibi uzun soluklu yürüyüş rotalarının yakınında bulunmasıyla da öne çıkıyor.
Doyran Göleti çevresi, tipik Akdeniz florası ve zengin bir faunaya sahip. Çam, meşe ve zeytin ağaçları göletin çevresini süslerken, bahar aylarında rengarenk çiçeklerle adeta tablo gibi bir manzara oluşuyor. Doğa gözlemcileri ve kuş fotoğrafçıları için de oldukça verimli bir alan.
Gölet çevresinde sıkça görülebilecek kuş türleri arasında balıkçıllar, serçeler, doğa kuşları ve zaman zaman şahinler yer alıyor. Ayrıca sincaplar, kaplumbağalar ve çeşitli sürüngen türleriyle karşılaşmak da mümkün.
Doyran Göleti, doğa ve manzara fotoğrafçılığı ile ilgilenenler için tam bir cennet. Sabah saatlerinde göletin üzerine çöken hafif sis, gökyüzündeki yansımalar ve ormanla göletin bütünleştiği kareler, profesyonel ve amatör fotoğrafçılar için mükemmel kompozisyonlar sunuyor.
Özellikle gün doğumu ve gün batımı saatleri, gölette büyüleyici bir ışık oyununa sahne oluyor. Eğer drone ile çekim yapmayı düşünüyorsanız, göletin üstten görünümü kartpostal niteliğinde.
Kesinlikle evet. Doyran Göleti sadece kampçıların değil, aynı zamanda piknik yapmak isteyen ailelerin ve hafta sonu kafa dinlemek isteyenlerin de uğrak noktası. Gölet çevresinde masa ve bank gibi sabit yapılar olmasa da geniş düzlükler ve gölgeli alanlar sayesinde kendi ekipmanlarınızla rahatça piknik yapabilirsiniz.
Yalnızca dikkat edilmesi gereken nokta, gölet çevresinde herhangi bir tesis, kafe veya market bulunmuyor. Bu nedenle yiyecek, içecek ve diğer ihtiyaçlarınızı önceden temin etmeniz gerekiyor.
Doyran Göleti yılın her döneminde farklı güzellikler sunuyor. Ancak kamp ve yürüyüş için en ideal zamanlar ilkbahar (Mart-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Kasım) ayları. Yaz aylarında ise sıcaklık biraz yüksek olabilir, fakat sabah erken saatler veya akşamüzeri serinliği değerlendirilebilir.
Kış aylarında ise gölet çevresi sessizliğe bürünür, doğa bir nebze daha sertleşir. Bu dönemde gidecek olanların hava durumunu mutlaka kontrol etmeleri önerilir.
Bölgede telefon çekmeyen noktalar olabilir, rota planınızı önceden yapın.
Kamp için tüm ekipmanlarınızı yanınızda getirmeniz gerekir.
Gölete yüzme amaçlı girilmesi önerilmez, su seviyesi ve zemini dengesizdir.
Çevre temizliğine özen gösterin, “gelmeden önceki gibi bırak” ilkesi önemli.
Doyran Göleti, Antalya’nın doğal güzelliklerinden belki de en sessiz ve sakin olanı. Yoğun tatil bölgelerinden, kalabalıklardan uzaklaşmak ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için birebir. İster çadırınızı kurup geceyi yıldızlar altında geçirin, ister günübirlik gelip doğanın sesine kulak verin… Doyran Göleti, size huzurun ne demek olduğunu yeniden hatırlatacak.